her ikisi de

listen to the pronunciation of her ikisi de
التركية - الإنجليزية
{s} both

Both the brothers were out. - Kardeşlerin her ikisi de dışarıdalardı.

Both of them went to the window to look outside. - Her ikisi de dışarıya bakmak için pencereye gitti.

both of

The Brown twins, both of whom got recently married, held a party. - Brown ikizleri, son zamanlarda her ikisi de evlendi, bir parti düzenledi.

Both of them are very cute. - Onların her ikisi de sevimli

both and
either

Both of Tom's parents died when he was just a baby, so he doesn't remember either one of them. - Tom'un ebeveynlerinin her ikisi de o sadece bir bebekken öldüler bu yüzden onlardan herhangi birini hatırlamıyor.

Do you want to go out or stay at home? Either is OK with me. - Dışarı çıkmak mı yoksa evde kalmak mı istiyorsun? Her ikisi de benim için uygun.

her ikisi de
المفضلات