her ikisi de

listen to the pronunciation of her ikisi de
التركية - الإنجليزية
{s} both

Both of them went to the window to look outside. - Her ikisi de dışarıya bakmak için pencereye gitti.

Tom and his sister are both students at this university. - Tom ve kız kardeşi her ikisi de bu üniversitede öğrenciler.

both of

Both of them went to the window to look outside. - Her ikisi de dışarıya bakmak için pencereye gitti.

Both of his parents are well. - Anne ve babasının her ikisi de iyi.

both and
either

Both of Tom's parents died when he was just a baby, so he doesn't remember either one of them. - Tom'un ebeveynlerinin her ikisi de o sadece bir bebekken öldüler bu yüzden onlardan herhangi birini hatırlamıyor.

Either skillful or lazy. But not both. - Ya becerikli ya da tembel ama her ikisi değil.

her ikisi de
المفضلات