her birisi

listen to the pronunciation of her birisi
التركية - الإنجليزية
each one
every one
her biri
each

The principal presented each of the graduates with diploma. - Okul müdürü mezunların her birine diplomasını sundu.

Each of the brothers has a car. - Erkek kardeşlerin her birinin bir arabası var.

her biri
everyone
herbirisi
{i} each
her biri
each one

Each one of us should do his best. - Her birimiz elinden geleni yapmalı.

Each one is responsible for his own actions. - Her biri kendi eylemlerinden sorumludur.

her biri
all

I am master of all the birds in the world, and have only to blow my whistle and every one will come to me. - Ben dünyadaki tüm kuşların efendisiyim ve sadece düdüğüme üflemek zorundayım ve her biri bana gelecektir.

I use a three-ring binder for all my subjects instead of a notebook for each one. - Her biri için bir dizüstü bilgisayar yerine bütün konularım için üç halkalı klasör kullanırım.

her biri
(Konuşma Dili) every man jack of them
her biri
each one, every one (of)
her biri
every one, each one, each
her biri
every one

Every one of them went to see that movie. - Onların her biri o filmi izlemeye gitti.

I am master of all the birds in the world, and have only to blow my whistle and every one will come to me. - Ben dünyadaki tüm kuşların efendisiyim ve sadece düdüğüme üflemek zorundayım ve her biri bana gelecektir.

her biri
each one of all
her biri
one

Each one of us should do his best. - Her birimiz elinden geleni yapmalı.

Every one of them went to see that movie. - Onların her biri o filmi izlemeye gitti.

her biri
apiece

The tickets cost 20 yen apiece. - Biletlerin her biri 20 Yen.

her biri
one and all
her biri
all and sundry
التركية - التركية

تعريف her birisi في التركية التركية القاموس.

Her biri
(Hukuk) BEHER
her biri
Ayrı ayrı hepsi
her birisi
المفضلات