Sen burda bir öğrenci değil misin?
- Aren't you a student here?
Tom'u burdan uzaklaştır.
- Get Tom away from here.
Buyrun, bundan bir lokma deneyin.
- Here, try a bite of this.
Bundan sonrası çorap söküğü gibi gelir.
- It's all downhill from here.
Lütfen burayı imzalayın.
- Please sign your name here.
Guguk kuşları burayı ilkbaharda ziyaret ederler.
- Cuckoos visit here in spring.
İşte senin için bir mektup.
- Here is a letter for you.
İşte e-posta adresim.
- Here's my email address.
Siz burada bir öğretmen misiniz yoksa bir öğrenci misiniz?
- Are you a teacher or a student here?
Sonsuza dek burada kalamam.
- I can't stay here forever.
Arabanızı buraya park edemezsiniz.
- You cannot park your car here.
Buraya dün akşam altıda geldik.
- We arrived here at six yesterday evening.
Hey, hemen buraya gelebilir misin?
- Hey, could you come up here right away?
Hey, lütfen bana burada yardım eder misin?
- Hey, could you give me a hand over here, please?