hepiniz

listen to the pronunciation of hepiniz
التركية - الإنجليزية
all of you

All of you are familiar with the truth of the story. - Hepiniz gerçek hikayeyi biliyorsunuzdur.

All of you did good work. - Hepiniz iyi iş yaptınız.

youse
y'all
youall
hep
always

She always looks pale. - O hep soluk görünüyor.

I've always wondered what it'd be like to have siblings. - Ben her zaman kardeşlere sahip olmanın nasıl bir şey olduğunu hep merak ettim.

hep
all the time

The weather today is great, but lately it's been raining all the time. - Bugün hava harika fakat bu günlerde hep yağmur yağdı.

I don't understand. Why do you hang out with her all the time? - Anlamıyorum. Niye hep onunla takılıyorsun?

hepiniz dinleyin
listen up !
hepiniz çok şakacısınız
you all play too much
hep
always, all the time, for ever, forever; all, the whole
hep
every time

Every time I read this novel, I find it very interesting. - Ne zaman bu romanı okusam bana hep çok ilginç gelir.

hep
throughout
hep
(deyim) in common with
hep
(Konuşma Dili) until hell freezes over
hep
forever

I've waited forever for this day to come. - Hep bugünün gelmesini bekledim.

hep
ever after

And they all lived happily ever after. - Ve ondan sonra hep mutlu yaşadılar.

hep
(Konuşma Dili) till hell freezes over
hep
ever

Not every student went there yesterday. - Dün oraya öğrencilerin hepsi gitmedi.

I had a lot of money, but spent everything. - Çok param vardı ama hepsini harcadım.

hep
ay
hep
night and day
hep
entirely, altogether (usually translates as "all"): Biz hep aynı sınıftayız. We're all in the same class. Bunu hep Fatma yaptı. Fatma did all this
hep
evermore
hep
omni

Wolverine is omnivorous. - Porsuk bir hepçildir.

This is an omnivorous species. - Bu hepçil bir türdür.

hep
always: Cuma akşamları hep adaya giderdik. On Friday evenings we'd always go to the island
hep
routinely
hep
used in: hepimiz all of us. hepiniz all of you. onların hepsi all of them. onun hepsi all of it
hep
wholly
hep
all

There was food enough for us all. - Hepimiz için yeterli yiyecek vardı.

All those who take up the sword shall perish by the sword. - Kılıç çekenlerin hepsi kılıçla ölecek.

الإنجليزية - التركية

تعريف hepiniz في الإنجليزية التركية القاموس.

hep
baht
hep
açıkgöz
hep
uyanık
hep
talih
hep
şans
hep
argo açıkgöz
hepiniz
المفضلات