hemen öncesinde

listen to the pronunciation of hemen öncesinde
التركية - الإنجليزية
(deyim) on the eve of
right before
hemen önce
just before

I feed my dog just before I eat dinner. - Akşam yemeğini yemeden hemen önce köpeğimi beslerim.

I talked to Tom this morning just before the meeting. - Bu sabah toplantıdan hemen önce Tom'la konuştum.

hemen önce
shortly before

A man was seen acting suspiciously shortly before the explosion. - Patlamadan hemen önce, şüpheli bir biçimde davranan bir adam görüldü.

Tom left to go fishing shortly before dawn. - Tom şafaktan hemen önce balık tutmaya gitmek için ayrıldı.

hemen öncesinde
المفضلات