Tom oldukça yardımseverdi.
- Tom was quite helpful.
Olmam gerektiği kadar yardımsever değildim.
- I wasn't as helpful as I should've been.
Tom'un tavsiyesi her zaman çok faydalı olmuştur.
- Tom's advice has always been very helpful.
Yaptığımın faydalı olduğunu düşünüyor musun?
- Do you think what I did was helpful?
Ona biraz yararlı tavsiye verdim.
- I gave him some helpful advice.
Onun tavsiyesi çok yararlı oldu.
- His advice was very helpful.
Nasıl yardımcı olabilirim?
- How can I be helpful?
Tom yardımcı oldu mu?
- Has Tom been helpful?
Kurt, kurt diye çocuk bağırdı! ve köylüler ona yardım etmek için dışarı çıktılar.
- The boy cried Wolf, wolf! and the villagers came out to help him.
Korkarım ki yardım etmek için yapabileceğim çok şey yok.
- There is not much I can do to help, I am afraid.
Bana yardım edebilir misin?
- Can you help me down?
Dün babama yardım ettim.
- I helped my father yesterday.
Soruna bir çözüm bulmak için bize yardım eder misiniz?
- Could you help us find a solution to the problem?
Tom bir çözüm bulmamıza yardım etmeyi kabul etti.
- Tom has agreed to help us find a solution.
O olmazsa, çaresiz kalırım.
- Without him, I would be helpless.
O çaresizce mücadele ediyor.
- She is struggling helplessly.
Pierrette İmdat, imdat! diye bağırdı Ben katlediliyorum!
- Help! Help! cried Pierrette, I'm being murdered!
İmdat! Onlar bana vuracaklar!
- Help! They're going to hit me!
Pierrette İmdat, imdat! diye bağırdı Ben katlediliyorum!
- Help! Help! cried Pierrette, I'm being murdered!
İmdat! Onlar bana vuracaklar!
- Help! They're going to hit me!
Sadece geçen gün neden yardım edemediğimi açıklamak istedim.
- I just wanted to explain why I couldn't help the other day.
Açıklaman için teşekkürler. Bu, cümleyi doğru anlamaya yardımcı olur.
- Thanks for your explanation. It helps to understand the sentence correctly.
Yardımın sayesinde, başarılıydık.
- Thanks to your help, we were successful.
Yardımın sayesinde başarabildim.
- Thanks to your help, I could succeed.
Bize yardım etmenin en iyi yolu kendi dilinizde katkıda bulunmaktır.
- The best way to help us is to contribute in your own native language.
Herhangi bir yardıma ihtiyacınız olursa, beni bilgilendirin.
- If you need any help, let me know.
Bu bilgi bir şifa bulmana yardımcı olabilir.
- This information may help you find a cure.
Ben her zaman sana yardım etmeye hazırım.
- I am always ready to help you.
Dün babama yardım ettim.
- Yesterday I helped the father.
Çeviri yapmama yardımcı olur musun?
- Will you help me translate?
Çay ve kahve, güne başlamaya yardımcı olur.
- Tea and coffee helps to start the day.
Yardımseverliğiniz için teşekkür ederim.
- I thank you for your helpfulness.
Bir sorununuz varsa, size yardımcı olmaktan mutluluk duyarım.
- I'd be happy to help you if you're having trouble.
Bana yardımcı olmak için zamanın var mı?
- Do you have time to help me?
Yardım edin! İçeride kilitli kaldım!
- Help! I've been locked in!
Yardım edin. Paranoidler tarafından takip ediliyorum.
- Help! I'm being followed by paranoids!
Onların dillerini yok olmaktan kurtarmak için yerli Amerikalılara yardım etmek istiyorum.
- I want to help Native Americans to save their languages from extinction.
Çatırdayan evliliğimizi kurtarmak için yardıma ihtiyacımız var.
- We need help in fixing our broken marriage.
He's a real road-rager. / Yup, he really needs help, maybe anger management..
The help is coming round this morning to clean.
She was struggling with the groceries, so I offered to help.
He was a great help to me when I was moving house.
The white paint on the walls helps make the room look brighter.
Are they going to beat us? —Not if I can help it!.
... It would not be helpful to the users if we said, here is a ...
... manage to be helpful using data. ...