Koyu kahverengi saçları vardı.
- He had dark brown hair.
Saç tıraşı olmanın zamanı çoktan geldi.
- It's high time you had a haircut.
Onun kulağının dışında büyüyen çirkin tüyleri var.
- He has unsightly hairs growing out of his ears.
Onun tüylü bir göğsü var.
- He has a hairy chest.
Fiber-optik kablolar insan kılları kadar ince minik cam elyafından oluşur.
- Fiber-optic cables are made up of tiny glass fibers which are as thin as human hairs.
Tom'un kıllı kolları yok.
- Tom doesn't have hairy arms.
Saçlarım Jane'inkinden daha uzun.
- My hair is longer than Jane's is.
Piotr'un saçları siyahtır ama Lech'in saçları sarıdır.
- Piotr has black hair but Lech has blond hair.