Facebook makes money by selling targeted advertising.
- Facebook hedeflenmiş reklam satarak para kazanır.
It is wrong to aim at fame only.
- Sadece şöhreti hedeflemek yanlıştır.
That's what we're aiming for.
- O, hedeflediğimiz şey.
Our city police have a new campaign targeting drunken driving.
- Bizim şehir polisinin sarhoş sürücüleri hedefleyen yeni bir kampanyası var.
Aim at the target with this gun.
- Bu tabanca ile hedefe nişan al.
Tom's shot missed the target by two feet.
- Tom'un atışı hedefi iki fitle ıskaladı.
It is wrong to aim at fame only.
- Sadece şöhreti hedeflemek yanlıştır.
It is wrong to aim at fame only.
- Sadece şöhreti hedeflemek yanlıştır.
Finally, he achieved his goal.
- Sonunda hedefine ulaştı.
They attained their goal.
- Onlar hedeflerine ulaştılar.
The uprising failed to achieve its objectives.
- Ayaklanma, hedeflerine ulaşmakta başarısız oldu.
The objectives of the marketing department and the sales department are not necessarily the same.
- Pazarlama bölümü ve satış bölümü hedefleri mutlaka aynı değildir.
The country is aiming at decreasing its imports.
- Ülke ithalatını azaltmayı hedefliyor.
Barack Obama is aiming for an international ban on nuclear weapons, but is not against them in all wars.
- Barack Obama, nükleer silahlarla ilgili uluslararası bir yasaklamayı hedefliyor, fakat tüm savaşlarda onlara karşı değil.
Although each person follows a different path, our destinations are the same.
- Her insan farklı bir yol izlesede, hedeflerimiz aynıdır.
The ship proceeded to her destination.
- Gemi hedefine doğru ilerledi.
The uprising failed to achieve its objectives.
- Ayaklanma, hedeflerine ulaşmakta başarısız oldu.
The objectives of the marketing department and the sales department are not necessarily the same.
- Pazarlama bölümü ve satış bölümü hedefleri mutlaka aynı değildir.
Tom has already achieved many of his goals.
- Tom zaten hedeflerinin birçoğunu elde etti.
Did you accomplish your goals?
- Hedeflerini gerçekleştirdin mi?
The principal goal of NASA's Juno mission is to understand the origin and evolution of Jupiter.
- NASA'nın Juno misyonunun temel hedefi Jüpiterin kökeni ve evrimini anlamaktır.
The ship proceeded to her destination.
- Gemi hedefine doğru ilerledi.
We have reached our destination.
- Biz hedefimize ulaştık.
Does the end justify the means?
- Hedefe giden her yol mubah mıdır?
She has finally achieved her end.
- Sonunda hedefine ulaştı.
You're wide of the mark.
- Sizin tahmin hedeften uzak.
The objectives of the marketing department and the sales department are not necessarily the same.
- Pazarlama bölümü ve satış bölümü hedefleri mutlaka aynı değildir.