الإنجليزية - التركية
تعريف head injury (caused by a fall, blow, etc.); shock في الإنجليزية التركية القاموس.
- concussion
- sarsıntı
Tom'un ciddi beyin sarsıntısı var.
-Tom has got a severe concussion.
Kızım beyin sarsıntısı geçirdi.
-My daughter had a concussion.
- concussion
- beyin sarsıntısı/sarsıntı
- concussion
- (Askeri) hava çarpması
- concussion
- (Tıp) konküzyon
- concussion
- (Askeri) hava sadmesi
- concussion
- beyin sarsıntısı
Tom'un bir beyin sarsıntısı var.
-Tom has a concussion.
Doktor bana beyin sarsıntısı geçirdiğimi söyledi.
-The doctor told me I had a concussion.
- concussion
- (Askeri) HAVA ÇARPMASI; HAVA SADMESİ: Bir infilak sonucu, havanın ani olarak çarpması
- concussion
- {i} sarsma
- concussion
- {i} şok
- concussion
- çarpışma neticesi olan şiddetli sarsıntı
- concussion
- {i} darbe
- concussion
- {i} şiddetli sarsıntı
- concussion
- (Tıp) Şiddetli sarsıntının meydana getirdiği şok hali, şiddetli sarsıntının yumuşak dokuda sebep olduğu zedelenme veya harabiyet
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف head injury (caused by a fall, blow, etc.); shock في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {i} concussion
head injury (caused by a fall, blow, etc.); shock
الواصلة
head in·ju·ry (caused by a fall, blow, etc.); shockالنطق
Resimler
المفضلات