Tom looked like he was prepared.
- Tom hazırlanmış gibi görünüyor.
Tom needs to be better prepared next time.
- Tom'un gelecek sefer daha iyi hazırlanmış olması gerekiyor.
He prepared his speech very carefully.
- Konuşmasını çok dikkatlice hazırladı.
It would be to your advantage to prepare questions in advance.
- Soruları önceden hazırlamak senin yararına olur.
Magdalena and Lech are preparing for their Polish exams.
- Magdalena ve Lech, Lehçe sınavlarına hazırlanıyorlar.
He was in charge of preparing a magazine for publication.
- O yayınlama için bir dergi hazırlanmasında sorumlu oldu.
He has drawn up a will.
- O, bir vasiyetname hazırladı.
She prepared the meal in a very short time.
- O, çok kısa bir sürede yemeği hazırladı.
Tom was well prepared for the exam.
- Tom sınav için iyi hazırlandı.