hazır olmak

listen to the pronunciation of hazır olmak
التركية - الإنجليزية
await
to get ready

We have to get ready for Tom's visit. - Tom'un ziyareti için hazır olmak zorundayız.

be on one's mettle
stand by
be in the mood to
a) to prepare oneself b) to be present (at)
hold oneself ready
brew
(deyim) feel up
present at
present
brevity
be ready to
being ready
alert
hazır olma
readiness

It is correct to say that psychological readiness is important in this therapy. - Bu terapide, psikolojik olarak hazır olmanın gerekliliğini söylemek doğru olur.

hazır olma
ready

You should be ready for the worst. - En kötüsü için hazır olmalısınız.

She packed yesterday, so as to be ready early today. - Bugün erkenden hazır olmak için dün eşyalarını topladı.

hazır ol
shun!
hazır ol
attention!
Hazır ol
Attention!, Shun!
fırtınaya hazır olmak
look out for squalls
hazır olma
forwardness
hazır olma
on deck
hazır olma
preparedness
kavgaya hazır olmak
have a chip an one's shoulder
kavgaya hazır olmak
be on the war path
saldırıya hazır olmak
stand to
savaşa hazır olmak
be on the war path
yapacaklarına hazır olmak
be up to smb.'s tricks
yapmaya hazır olmak
be on one's mettle
yardıma hazır olmak
stand by
yardıma hazır olmak
stand to
التركية - التركية
Hazır durumda bulunmak
(Osmanlı Dönemi) TEŞAHÜD
hazır ol
Askerlikte esas duruş denilen, ayakta, baş ve vücut dik, gözler ileride, eller uyluklara yapışmış bir duruşa geçilmesi için verilen komut
hazır olmak
المفضلات