haydi haydi

listen to the pronunciation of haydi haydi
التركية - الإنجليزية
Come on, come on
all the more
1. easily, with no trouble whatsoever: Biz bunu haydi haydi yaparız. We'll do this with no trouble whatsoever. 2. at the most, at most: Bu kütüphane haydi haydi yüz kitap alır. This bookcase will hold one hundred books at the most
there there
(deyim) there there now
(Konuşma Dili) 1. Who do you think you're fooling? 2. Cut it short!/Don't prolong things!/Don't drag it out!
haydi gidelim
Come on, let's go!
haydi
go on
haydi
come on

Come on, Joe. Just a glass of beer won't hurt. - Haydi, Joe. Sadece bir bardak bira zarar vermez.

Come on! We'll be late. - Haydi! Geç kalacağız.

Haydi bakalım
Come on then
Haydi oradan
a) Go away! b) I don't believe you
haydi
Come off it!/Nonsense!: Haydi oradan, bana madik atamazsın! Listen man, you can't feed me that!
haydi
(av köpeğine) tally ho
haydi
go ahead!
haydi
The only thing to do is ...: Seller basınca biz haydi dama. Whenever it floods, we've no choice but to take to the roof
haydi
OK, so ... (but) ...!: Haydi gelemedi, bari bir telefon edeydi! OK, so he was unable to come; at least he could have telephoned!
haydi
All right, OK: Haydi istediğin şekilde yapalım. OK, let's do it your way
haydi
Come on! (used to spur someone on): Haydi Filiz! Come on Filiz!
haydi
OK, let's say ... (used when estimating): Kahire buradan haydi yüz kilometre olsun. OK, let's say Cairo is one hundred kilometers away
haydi bakalım
Come on then!/ Hurry up!
haydi canım sen de!
(Konuşma Dili) Who do you think you're kidding?/Don't feed me that bull!
haydi gidelim
let's go

What are you waiting for? Let's go. - Ne için bekliyorsun? Haydi gidelim.

haydi git
Get going!/Push off!/Off with you now!
haydi oradan!
(Konuşma Dili) 1. Get moving!/Move it! 2. Who do you think you're kidding?
haydi şimdi
there now
haydi, hadi
Come on!; All right!, OK!; maybe, say
التركية - التركية
Olsa olsa, en çoğu
Kolaylıkla
haydi
İhtimal belirtir
haydi
Bunları başkasına anlat!"- N. Cumalı
haydi
Kabul ve onama bildiren bir söz. İhtimal belirten bir söz: "Ne kadar yaşayabilirdim? Altmış, yetmiş, doksan, haydi yüz sene."- Ö. Seyfettin
haydi
Kabul ve onama bildirir
haydi
Hafifseme, alay etme belirten bir söz: "Haydi oradan be maskara
haydi
Hafifseme, alay etme belirtir
haydi
İsteklendirmek, çabukluk belirtmek için kullanılan bir söz: "Haydi sen git, beni yalnız bırak, bu akşam iyi değilim."- A. İlhan
haydi
Hoş görme anlamında kullanılır
haydi
Hoş görme anlamında kullanılan bir söz
haydi
İsteklendirmek, çabukluk belirtmek için kullanılır
haydi haydi
المفضلات