hayatta kalan

listen to the pronunciation of hayatta kalan
التركية - الإنجليزية
survivor

Are there any survivors? - Hiç hayatta kalan var mı?

Were there any survivors? - Hiç hayatta kalan var mıydı?

surviving

Tom has three surviving children. - Tom'un hayatta kalan üç çocuğu var.

The surviving refugees longed for freedom. - Hayatta kalan mültecilerin özgürlük gözünde tütüyor.

hayatta kal
survive

It's a miracle that you were able to survive. - Hayatta kalabilmen bir mucize.

Tom thought he had a chance to survive. - Tom, hayatta kalma şansı olduğunu düşündü.

hayatta kal
{f} surviving

It was quite fascinating to see how these men were surviving. - Bu adamların nasıl hayatta kaldıklarını görmek oldukça etkileyiciydi.

What are my chances of surviving? - Benim hayatta kalma şansım nedir?

hayatta kalan
المفضلات