hayır

listen to the pronunciation of hayır
التركية - الإنجليزية
charity

Tom contributed a lot of money to charity. - Tom hayır için bir sürü para katkısında bulunmuştur.

Tom twisted Mary's arm and she agreed to donate some money to our charity. - Tom Mary'nin kolunu büktü ve o hayır kurumumuza biraz para bağışlamayı kabul etti.

no
nope

Nope, I'm not buying it. - Hayır, onu almıyorum.

negative answer; good
benefaction
nay
agape
beneficence
auspiciousness
{i} good

Tom just couldn't say no to an offer that good. - Tom o kadar iyi bir öneriye sadece hayır diyemedi.

Are Tom and Mary dating? No, they're just good friends. - Tom ve Mary çıkıyorlar mı? Hayır, sadece iyi arkadaşlar.

noes
fortune

Tom donated his entire fortune to charity. - Tom bütün servetini hayır için bağışladı.

Sami left his entire fortune to charity. - Sami tüm servetini hayır kurumuna bıraktı.

benevolence
prosperity
use

No, I just thought that since you can use an abacus, you might be good at doing calculations in your head. - Hayır, sadece düşündüm ki madem abaküs kullanabiliyorsun, kafandan hesap yapmada iyi olabilirsin.

No, you can't use my car! - Hayır, arabamı kullanamazsın!

usefulness
weal

The philanthropist tried to use her wealth to help people in need. - Hayırsever, servetini muhtaç insanlara yardımcı olmak için kullanmaya çalıştı.

no to
goodness
auspicious
noaaa
nix
hayır kurumu
charity

Do you give to charity? - Hayır kurumuna yardım eder misin?

Tom donates half his salary to his favorite charity. - Tom maaşının yarısını sevdiği hayır kurumuna bağışlıyor.

hayır işleri
good works
hayır yemeği
no food
hayır, yok
no, no
hayır bu benim için değil
No it's not for me
hayır cemiyeti
charity
hayır demek
to say no
hayır demez
equal
hayır dua
benison
hayır dua
blessing
hayır gelmemek
not to be helpful
hayır işi
charity

He's active doing charity work. - O hayır işi yapmada aktiftir.

Tom volunteered to design a website for a local charity. - Tom yerel bir hayır işi için bir web sitesi tasarlamaya gönüllü oldu.

hayır işlerine bakan rahibe
sister of mercy
hayır işlerine bakan rahip
hospitaller
hayır kalmamak
to be of no more use
hayır kurumu
benevolent society
hayır kurumu
confraternity
hayır kurumu
charity, charitable institution
hayır sahibi
benefactor, donor
hayır teşekkürler
no thanks
haram maldan hayır gelmez
ill gotten gains never prosper
kesinlikle hayır
no way
evet veya hayır
yes or no
tabiki hayır
by no means
Her felakette bir hayır vardır
(Atasözü) Every cloud has a silver lining
Her işte bir hayır vardır
(Argo) Every cloud has a silver lining
Herşeyde bir hayır vardır
(Atasözü) Every cloud has a silver lining
Sabah ola hayır ola
Sleep on it
bilim hayır
(Bilgisayar) science no
evet hayır sorusu
yes no question
evet hayır ölçeği
(Ticaret) yes and no scale
evet veya hayır güvenliği
(Bilgisayar) yes or no trust
evet-hayır seçenekli soru
(Dilbilim) yes-no question
evet-hayır sorusu
(Dilbilim) yes-no question
evet/hayır
(Bilgisayar) yes/no
fakir semtleri hayır için dolaşmak
slum
fakir semtleri hayır için dolaşmak
go slumming
her işte bir hayır vardır
(Atasözü) Everything we experience in life has its positive side
kimseden kimseye hayır yok/gelmez
(Atasözü) You should rely on yourself, for others may let you down
mak hayır/evet
(Askeri) mach no/yes
sabah ola, hayır ola
1. Let's wait and see how things are in the morning (said in the hope that things will be better by morning). 2. It's better to do things in the morning, when one is fresh and rested
spor hayır
(Bilgisayar) sports no
yolculuk hayır
(Bilgisayar) travel no
التركية - التركية
İyilik, karşılık beklenmeden yapılan yardım. İyi, hayırlı, yararlı, faydalı. "Yok, öyle değil, olmaz" anlamında onamama, inkâr kelimesi
İyi, hayırlı, yararlı, faydalı
Olumsuz cümlelerde anlamı pekiştirir
Yok, öyle değil, olmaz anlamında onamama, inkâr kelimesi
Olumsuz cümlelerde anlamı pekiştirir: "Hayır, zaferimiz bir masal olmayacak."- F. R. Atay
İyilik, karşılık beklenmeden yapılan yardım
(Osmanlı Dönemi) GAZRA
yo
HAYIR
(Osmanlı Dönemi) Hayrette kalan, mütehayyir. Şaşıran
HAYIR
(Osmanlı Dönemi) Birikmiş su
hayır hasenat yapmak
Karşılık beklemeden yardımda bulunmak, bağışta bulunmak
hayır sahibi
İyiliksever
eseri hayır
Günümüz Türkiye topraklarında yapımı tamamlanan ve kullanıma sunulan ilk buharlı gemi
hayır
المفضلات