havza

listen to the pronunciation of havza
التركية - الإنجليزية
basin

The Seine flows through central part of Paris Basin. - Sen nehri Paris havzasının merkezine doğru akar.

This district forms a basin. - Bu bölge bir havza oluşturur.

(Enerji Üretimi) Catchment area
geol. basin
basin, river basin, catchment area
river basin, catchment basin, drainage area
catchment

They are pumping freshwater from the river catchment. - Onlar şimdi nehir havzasından tatlısu pompalıyor.

river basin
catchment basin
baslin
çek-ayır havza
(Coğrafya) pull-apart basin
kapalı havza
closed basin
boyunduruk havza
(Jeoloji) yoked basin
deneysel havza
(Çevre) experimental basin
kapalı havza geog
interior basin
tektonik havza
(Coğrafya) tectonic basin
tipik havza
(Çevre) representative basin
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Sınır için: Bir şeyin çevresi içinde olan
(Osmanlı Dönemi) Memleket
(Osmanlı Dönemi) Taraf
(Osmanlı Dönemi) Coğ: Açık ve düz deniz kıyısı. Kenar
Bölge, mıntıka
Dağ ve tepelerde sınırlanmış, suları aynı deniz, göle ve ırmağa akan bölge
Maden bölgesi
Tekne
Dağ veya tepelerle sınırlanmış, suları aynı denize, göle veya ırmağa akan bölge
kapalı havza
(Coğrafya) Kapalı havzalar sularını denizlere kadar ulaştıramayıp kuruyan veya göle dökülüp kalan akarsulardır. Kapalı havzaların oluşmasında; yer şekillerinin oluşumu ve iklim etkilidir. Kapalı havzalar genellikle iç kesimlerde, kurak iklim bölgelerinde görülür
havza
المفضلات