Tom and Mary aren't interested in buying a house with a pool.
- Tom ve Mary havuzu olan bir ev satın almakla ilgilenmiyorlar.
Tom said he couldn't clean the pool tomorrow afternoon.
- Tom yarın öğleden sonra havuzu temizleyemeyeceğini söyledi.
Do not use this product near a bathtub, sink, shower, swimming pool, or anywhere else where water or moisture are present.
- Bu ürünü küvet, lavabo, duş, yüzme havuzu ya da su ve rutubetin olduğu başka herhangi bir yerin yanında kullanmayınız.
He threw a rock into the pond.
- O, havuza bir taş attı.
The pond is too shallow for swimming.
- Havuz yüzülemiyecek kadar çok sığ.