havl

listen to the pronunciation of havl
التركية - الإنجليزية
piliferous
Bearing a single slender bristle, or hair
Beset with hairs
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Hile
(Osmanlı Dönemi) Bir hâlden bir hâle dönmek
(Osmanlı Dönemi) Muhit, etraf
(Osmanlı Dönemi) Sıçramak
(Osmanlı Dönemi) Tahavvül, inkılâb
(Osmanlı Dönemi) Geçmek
(Osmanlı Dönemi) Rücu etmek
(Osmanlı Dönemi) Güç. Kuvvet
(Osmanlı Dönemi) Yıl, sene
(Osmanlı Dönemi) güç, kuvvet; muhît, etraf