الإنجليزية - التركية
تعريف having uncontrolled excitement; ecstatic في الإنجليزية التركية القاموس.
- delirious
- taşkın
- delirious
- coşkun
- delirious
- hezeyanlı
- delirious
- sayıklamak
- delirious
- azgın
- delirious
- çılgın gibi
- delirious
- sayıklayan
- delirious
- sayıklamalı
- delirious
- {s} çılgın
Bir çılgın söz için cevap yoktur.
-For a delirious word there is no answer.
- delirious
- sayıklayan/coşkulu
- delirious
- {s} hezeyan geçiren
- delirious
- {s} çılgına dönmüş
- delirious
- {s} deli
Tom, Mary'nin delirmiş olduğunu söyledi.
-Tom said that Mary was delirious.
Tom delicesine mutluydu.
-Tom was deliriously happy.
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف having uncontrolled excitement; ecstatic في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- delirious
having uncontrolled excitement; ecstatic
الواصلة
ha·ving un·con·trolled excitement; ec·sta·ticالنطق
Resimler
المفضلات