having to do with genes and the information they contain

listen to the pronunciation of having to do with genes and the information they contain
الإنجليزية - التركية

تعريف having to do with genes and the information they contain في الإنجليزية التركية القاموس.

genetic
kalıtsal

Bu hayvanın, bazı kalıtsal sorunları varmış gibi görünüyor. - There seems to be some genetic problem with this animal.

Kistik fibrozis, kalıtsal bir hastalıktır. - Cystic fibrosis is a genetic disease.

genetic
jenetige ait genetic heritage biyol
genetic
{s} genetik

Genetik mühendisliği sayesinde, mısır kendi böcek ilaçlarını üretir. - Through genetic engineering, corn can produce its own pesticides.

Onun ailesi birkaç yüzyıl öncesine dayanan genetik hastalıkların bir öyküsüne sahipti. - Her family had a history of genetic diseases that dated back several centuries.

genetic
kalıtım
genetic
genetik yapı

Senin gıdan ya da dilin veya genetik yapın seni daha kadınsı yapar mı? - Is it your food or your language or your genetic makeup that makes you more feminine?

genetic
{s} kalıtımsal
genetic
jenetik yoluyla
genetic
psik
genetic
soyaçekim
genetic
(Tıp) Genlerle ilgili kalıtımla ilgili
genetic
(Tıp) Genlerle geçen, kalıtsal
genetic
s., biyol. genetik
genetic
bir şeyin aslına ait
genetic
geneticallyjenetik bakımından
الإنجليزية - الإنجليزية
genetic
having to do with genes and the information they contain

    الواصلة

    ha·ving to do with genes and the in·for·ma·tion they con·tain

    التركية النطق

    hävîng tı du wîdh cinz ınd dhi înfôrmeyşın dhey kınteyn

    النطق

    /ˈhavəɴɢ tə ˈdo͞o wəᴛʜ ˈʤēnz ənd ᴛʜē ənˈfôrˈmāsʜən ˈᴛʜā kənˈtān/ /ˈhævɪŋ tə ˈduː wɪð ˈʤiːnz ənd ðiː ɪnˈfɔːrˈmeɪʃən ˈðeɪ kənˈteɪn/
المفضلات