having the same relationship, each to each other

listen to the pronunciation of having the same relationship, each to each other
الإنجليزية - التركية

تعريف having the same relationship, each to each other في الإنجليزية التركية القاموس.

mutual
{s} ortak

Boşanmalar, boşanan çiftlerin ortak arkadaşlarını zor durumda bırakabilir, özellikle de ayrılık sert ve tantanalı olmuşsa. - Divorce can put mutual friends of the divorcing couple in a difficult position, particularly if it's an acrimonious split.

Ortak bir arkadaşımız var. - We have a mutual friend.

mutual
karşılıklı

Biz karşılıklı ödünlerle sorunu çözdük. - We solved the problem by mutual concessions.

Karşılıklı çıkarlar bulursanız, birbirinizle anlaşırsınız. - Find mutual interests, and you will get along with each other.

mutual
{s} ortak, müşterek: mutual friend ortak dost
mutual
karın belirli bir kısmının poliçe hamiline ödenmesini gerek- tiren sigorta
mutual
mutual friend müşterek dost
mutual
{s} iki taraflı
mutual
mutual love karşılıklı sevgi
mutual
{s} müşterek

Müşterek bir sorunu tartışmak için seni buraya çağırdım. - I've asked you here to discuss a mutual problem.

mutual
mutual insurance karşılıklı sigorta
mutual
(Tıp) İki taraflı, karşılıklı
mutual
{s} iki taraflı, karşılıklı: mutual love karşılıklı sevgi
الإنجليزية - الإنجليزية
mutual
having the same relationship, each to each other
المفضلات