Araştırma için mevcut az paramız var.
- We have little money available for the research.
Cuma gösterisi için mevcut hiç bilet yoktu.
- There were no tickets available for Friday's performance.
Doktor şimdi müsait değil.
- The doctor is not available now.
Belediye Başkanı şimdi müsait değil.
- The mayor is not available now.
Araştırma için mevcut az paramız var.
- We have little money available for the research.
İşe yarar bir yardım var mı?
- Is there any help available?
Böyle müfredat dışı dersler yalnızca fende zorluk çeken çocuklar için geçerlidir.
- Such extra-curricular classes are available only for children who have difficulties in science.
Bu teklif beş gün için geçerlidir.
- This offer is available for five days.
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Bu daktilo kullanılabilir mi?
- Is this typewriter available?
Bu bilet bütün bir yıl için kullanılabilir.
- This ticket is available for a whole year.
Önümüzdeki hafta bir görüşme mülakatı için hazır mısınız?
- Are you available next week for a follow-up interview?
Servisler hazır olacak.
- Shuttles will be available.