having sufficient power, force, or efficacy, for the object

listen to the pronunciation of having sufficient power, force, or efficacy, for the object
الإنجليزية - التركية

تعريف having sufficient power, force, or efficacy, for the object في الإنجليزية التركية القاموس.

available
{s} mevcut

Üzgünüz, iletişim kurmaya çalıştığınız kişi mevcut değil. - We are sorry, the person you are trying to contact is not available.

Bu kitabın hem sert hem de yumuşak kapak sürümleri mevcuttur. - The book is available in both hard and soft-cover versions.

available
müsait

Belediye Başkanı şimdi müsait değil. - The mayor is not available now.

Şu anda müsait değilim. - I'm not available right now.

available
{s} var

Araştırma için mevcut az paramız var. - We have little money available for the research.

Bu gece için mevcut bir oda var mı? - Is there a room available for tonight?

available
{s} geçerli

Böyle müfredat dışı dersler yalnızca fende zorluk çeken çocuklar için geçerlidir. - Such extra-curricular classes are available only for children who have difficulties in science.

Bu teklif beş gün için geçerlidir. - This offer is available for five days.

available
(Ticaret) mevcut olan
available
{s} kullanışlı
available
(Ticaret) elde hazır bulunan
available
kullanılır
available
müsait olmak
available
yararlanılır
available
elde

Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir. - Tickets are available from Lions Club members.

available
{s} eldeki
available
elde edilebilir

Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir. - Tickets are available from Lions Club members.

available
görüşmeye uygun
available
meşgul değil
available
kullanılabilir

Bu bilet bütün bir yıl için kullanılabilir. - This ticket is available for a whole year.

Yakında gazeteler kağıda basılmayacaklar. Onlar sadece internet üzerinden kullanılabilir olacak. - Soon, newspapers won't be printed on paper. They'll only be available through the Internet.

available
{s} hazır

Ayrıntılar hemen hazır değildi. - Details weren't immediately available.

Önümüzdeki hafta bir görüşme mülakatı için hazır mısınız? - Are you available next week for a follow-up interview?

available
olası
الإنجليزية - الإنجليزية
available
having sufficient power, force, or efficacy, for the object
المفضلات