having political or social views favoring reform and progress

listen to the pronunciation of having political or social views favoring reform and progress
الإنجليزية - التركية

تعريف having political or social views favoring reform and progress في الإنجليزية التركية القاموس.

liberal
(Politika, Siyaset) alicenap
liberal
liberalizm

Ben liberalizmin hayranım. - I'm a fan of liberalism.

Hayır, kesinlikle hatalısın. Tom radikal değil muhafazakardır. Sadece liberalizmden nefret ediyor. - No, you are absolutely wrong. Tom is not radical but conservative. He just hates liberalism.

liberal
(Ticaret) özgürlükçü

Senatör Kerry bir özgürlükçü olarak kabul edildi. - Senator Kerry was considered a liberal.

O, özgürlükçü bir terbiye aldı. - He's had a liberal upbringing.

liberal
geniş görüşlü
liberal
erkinci
liberal
cömert

O parası ile cömerttir ve bir sürü hediyeler alır. - He is liberal with his money and buys a lot of presents.

liberal
{i} özgürlükçü kimse
liberal
{s} açık fikirli, geniş gönüllü
liberal
mükrim
liberal
açık fikirli,liberal
liberal
liberal arts fen veya tarih ve felsefe gibi yüksek ilimler
liberal
{s} bol
liberal
{s} serbest fikirli
liberal
{s} özgür düşünceli
liberal
{i} liberal
liberal
{s} serbest

Sığır serbestleştirilmesinin kesin sonucu ortaya çıkmadan önce dört yıl olacak. - It will be four years before the definite result of beef liberalization emerges.

liberal
serbest düşünceli
liberal
hür fikirli parti azası
الإنجليزية - الإنجليزية
liberal
having political or social views favoring reform and progress

    الواصلة

    ha·ving po·li·ti·cal or so·cial views favoring re·form and prog·ress

    التركية النطق

    hävîng pılîtıkıl ır sōşıl vyuz feyvırîng rıfôrm ınd prōgres

    النطق

    /ˈhavəɴɢ pəˈlətəkəl ər ˈsōsʜəl ˈvyo͞oz ˈfāvərəɴɢ rəˈfôrm ənd prōˈgres/ /ˈhævɪŋ pəˈlɪtəkəl ɜr ˈsoʊʃəl ˈvjuːz ˈfeɪvɜrɪŋ rəˈfɔːrm ənd proʊˈɡrɛs/
المفضلات