Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

having only one rank or row of petals

listen to the pronunciation of having only one rank or row of petals
الإنجليزية - التركية

تعريف having only one rank or row of petals في الإنجليزية التركية القاموس.

single
{i} bekâr

Tom tüm yaşamı boyunca bekar kaldı. - Tom remained single all his life.

Tom ve Mary her ikisi de hâlâ bekar. - Tom and Mary are both still single.

single
tek

Gökyüzünde tek bir bulut yok. - There isn't a single cloud in the sky.

Benim tek bir düşmanım yok. - I don't have a single enemy.

single
münferit
single
sağlam
single
bir

Tek bir pakette hem bir telefon hem de bir internet erişimi alın! - Get both a phone and internet access in a single package!

Tek bir kelime bile etmeden ayrıldı. - She left without saying even a single word.

single
(bilet) yalnız gidiş
single
çift olmayan
single
{s} tek bir

Gökyüzünde tek bir bulut yok. - There isn't a single cloud in the sky.

Tek bir pakette hem bir telefon hem de bir internet erişimi alın! - Get both a phone and internet access in a single package!

single
gidiş bileti
single
yalnız gidi
single
yalın kat
single
iki tarafta yalnız birer rakip bulunan sağlam
single
evlenmemiş
single
{i} tek kişilik oda

Tek kişilik oda rezervasyonu yaptırmak istiyorum. - I'd like to reserve a single room.

Tek kişilik oda istiyor musunuz? - Do you want a single room?

single
çiçekleri yalın kat olan
single
{s} tek: She hasn't a single enemy. Onun tek bir düşmanı yok. I can't think of a single example. Tek bir örnek gelmiyor aklıma
single
(sıfat) tek, bir, tek bir, bekar, tek kişilik, yalnız, biricik, bir kerelik
single
{s} tek kişilik

Tek kişilik bir oda ister misin? - Would you like a single room?

Duşlu tek kişilik bir oda istiyorum, lütfen. - I'd like a single with a shower, please.

الإنجليزية - الإنجليزية
single
having only one rank or row of petals

    الواصلة

    ha·ving on·ly one Rank or row of petals

    التركية النطق

    hävîng ōnli hwʌn rängk ır rō ıv petılz

    النطق

    /ˈhavəɴɢ ˈōnlē ˈhwən ˈraɴɢk ər ˈrō əv ˈpetəlz/ /ˈhævɪŋ ˈoʊnliː ˈhwʌn ˈræŋk ɜr ˈroʊ əv ˈpɛtəlz/
المفضلات