الإنجليزية - التركية
تعريف having much space; roomy في الإنجليزية التركية القاموس.
- spacious
- ferah
Tom'un dairesi ferahtır.
-Tom's apartment is spacious.
Odadaki bir ayna duvar bir ferahlık yanılsaması yaratır.
-A mirror wall in the room creates an illusion of spaciousness.
- spacious
- {s} havadar
- spacious
- geniş
Bu araba geniş ve kullanışlı.
-This car is spacious and practical.
Onların yemek odası çok geniş.
-Their dining room is very spacious.
- spacious
- açıklık
- spacious
- mesafe bırakarak
- spacious
- mesafeli
- spacious
- vâsi
- spacious
- spaciousnessgenişlik
- spacious
- vüsat
- spacious
- {s} bol bol
- spacious
- engin
- spacious
- spaciouslygeniş bir şekilde
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف having much space; roomy في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- spacious
having much space; roomy
الواصلة
ha·ving much space; roo·myالنطق
Resimler
السابق
المفضلات