Müze görülmeye değer.
- The museum is worth a visit.
Bu kitabın okumaya değer olacağını düşünüyor musun?
- Do you think this book is worth reading?
Sağlık altından daha değerlidir.
- Health is worth more than gold.
O, senin ne kadar değerli olduğunla ilgili değil fakat sana sahip oldukları için ne kadar ödeyecekleri ile ilgilidir.
- It's not about how much you're worth, but how much they are going to pay for having you.
Bir resim, bin sözcük değerindedir.
- An image is worth a thousand words.
Yeni evrak sistemi 4.000$ değerinde.
- The new document system is worth $4,000.
Mary güveninize layık değildi.
- Mary was not worthy of your trust.
Layık olduğunu düşündüğümüz kimseyi seçeceğiz.
- We will elect whoever we believe is worthy.
Cleanliness is the virtue most worth having but one.