Bu sorun tartışılmaya değer.
- This problem is worth discussing.
Bu konu tartışılmaya değer.
- That topic is worth discussing.
Onun hayal edebileceğinden daha değerli bir yüzüğü var.
- She has a ring worth more than she can imagine.
Bir arkadaş az sayıda hazine kadar çok değerlidir.
- Few treasures are worth as much as a friend.
Bir resim, bin sözcük değerindedir.
- An image is worth a thousand words.
Birtakım Avrupa ülkelerinde geçerli para birimi avrodur. Simgesi € şeklindedir. Bir avro yaklaşık iki Türk lirası değerindedir.
- In several European countries, the current currency is the euro. Its symbol is €. One euro is worth about two Turkish lira.
O kuşkuya layık değildi.
- He wasn't worthy of suspicion.
Layık olduğunu düşündüğümüz kimseyi seçeceğiz.
- We will elect whoever we believe is worthy.
Cleanliness is the virtue most worth having but one.