having a settled habit; inveterate or habitual

listen to the pronunciation of having a settled habit; inveterate or habitual
الإنجليزية - التركية

تعريف having a settled habit; inveterate or habitual في الإنجليزية التركية القاموس.

confirmed
doğrulanmış

Benim doğrulanmış bir rezervasyonum var. - I have a confirmed reservation.

confirmed
teyidli
confirmed
kökleşmiş
confirmed
onaylanmış
confirmed
doğrulanan
confirmed
alışkanlıklarını değiştirmez
confirmed
sürekli
confirmed
müzmin

O bir müzmin dedikoducu. - She is a confirmed gossip.

Tom bir müzmin bekardır. - Tom is a confirmed bachelor.

confirmed
{f} onayla

Sözcü raporun doğru olduğunu onayladı. - The spokesman confirmed that the report was true.

Tom'un şüpheleri onaylandı. - Tom's doubts have been confirmed.

confirmed
{f} doğrula

Rapor henüz doğrulanmadı. - The report has not been confirmed yet.

Haber şüphelerimi doğruladı. - The news confirmed my suspicions.

confirmed
onayla(mak)
confirmed
{s} tiryaki
confirmed
{f} doğrula: adj.doğrulanmış
confirmed
{s} onaylı
confirmed
{f} onayla: adj.onaylanmış
confirmed
{s} tasdikli
confirmed
{s} bağımlı
confirmed
{s} yerleşmiş
الإنجليزية - الإنجليزية
confirmed

a confirmed liar.

having a settled habit; inveterate or habitual
المفضلات