تعريف having a due sense of favors, pleasant في الإنجليزية التركية القاموس.
- grateful
- {s} minnettar
Yardımınız için size çok minnettarım.
-I'm very grateful to you for your help.
Yardımın için çok minnettarım.
-I am very grateful for your help.
- grateful
- minnettarlık
- grateful
- borçlu
Siz ve Mısır halkına konukseverliğiniz için teşekkür borçluyum.
-I am grateful for your hospitality, and the hospitality of the people of Egypt.
Sana çok teşekkür borçluyum.
-I am very grateful of you.
- grateful
- iyilikbilir
- grateful
- müteşekkir olmak
- grateful
- kadirbilir
- grateful
- minettar
- grateful
- müteşekkir
Arkadaşlarımdan hiçbiri beni Tom'la görmediği için sadece müteşekkirim.
-I'm just grateful none of my friends saw me with Tom.
İşvereni, onun işbirliği için içtenlikle müteşekkirdi.
-His employer was sincerely grateful for his cooperation.
- grateful
- gratefulness minnet
- grateful
- {s} tatminkâr
- grateful
- şükranla
- grateful
- {s} makbul
- grateful
- şükran borcu
- grateful
- {s} memnun
Güvende olduğuna memnunum.
-I'm grateful that you're safe.
Hayatta olduğumuz için memnunuz.
-We're grateful to be alive.
- grateful
- gratefully minnetle
- grateful
- {s} verimli
- grateful
- {s} teşekkür borçlu
Sana çok teşekkür borçluyum.
-I am very grateful of you.
Siz ve Mısır halkına konukseverliğiniz için teşekkür borçluyum.
-I am grateful for your hospitality, and the hospitality of the people of Egypt.
- grateful
- güzel
المصطلحات ذات الصلة
تعريف having a due sense of favors, pleasant في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {a} grateful