have the nerve to do

listen to the pronunciation of have the nerve to do
الإنجليزية - التركية
Cüret etmek, yüzsüzlük etmek, çekinmemek
(deyim) Bir şeyi yapmaya cüret etmek, çekinmemek; bir şeyi ypmaya cesareti olmak

He had the nerve to tell me that I was too fat, he should look at himself in the mirror!.

cesareti olmak
have the nerve
sınır var
الإنجليزية - الإنجليزية
(deyim) Be bold enough to act/do, behave impudently
have the nerve to do

    التركية النطق

    häv dhi nırv tı du

    النطق

    /ˈhav ᴛʜē ˈnərv tə ˈdo͞o/ /ˈhæv ðiː ˈnɜrv tə ˈduː/
المفضلات