التركية - الإنجليزية
تعريف havasız havasız في التركية الإنجليزية القاموس.
- havasız
- stuffy
It was very stuffy in that room with all the windows closed.
-Bütün pencerelerin kapalı olması nedeniyle o oda çok havasızdı.
It's hot and stuffy in here.
-Burası sıcak ve havasız.
- havasız
- styleless
- havasız
- airless, air-free, stuffy, close
- havasız
- frowsty
- havasız
- stuffy, badly ventilated, close
- havasız
- airless
- havasız
- unaired
- havasız
- fuggy
- havasız ortam
- fug
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف havasız havasız في التركية التركية القاموس.
- HAVASIZ
- Havası iyi veya yeterli olmayan
- HAVASIZ
- Havası olmayan, hava almayan
- HAVASIZ
- Göz alıcı, çekici olmayan
المصطلحات ذات الصلة
havasız havasız
الواصلة
ha·va·sız ha·va·sızالنطق
Resimler
السابق
المفضلات