I loved being outdoors when I was younger.
- Gençken açık havada olmayı severdim.
Tom seems to enjoy being outdoors.
- Tom açık havada olmaktan hoşlanıyor gibi görünüyor.
We had a party in the open.
- Bizim açık havada bir partimiz vardı.
We had a good time in the open air.
- Açık havada iyi zaman geçirdik.