I supported her even against my father.
- Hatta babama karşı onu destekledim.
About a third of these diseases can be cured, but the others may be serious, or even fatal.
- Bu hastalıkların yaklaşık üçte biri tedavi edilebilir fakat diğerleri ciddi, hatta ölümcül olabilir.
We haven't even discussed that yet.
- Hatta biz onu henüz tartışmadık.
Even Tom is a little interested in learning French.
- Hatta Tom Fransızca öğrenmekle biraz ilgileniyor.
Don't even touch them.
- Hatta onlara dokunmayın.