Without the slightest doubt, the dream was a memory from a previous life.
- En ufak bir şüphe olmadan, rüya daha önceki hayattan bir hatıraydı.
Tom brought back some souvenirs.
- Tom bazı hatıra eşyaları geri getirdi.
This will be a good souvenir of my trip around the United States.
- Bu, Amerika Birleşik Devletleri etrafındaki gezimle ilgili iyi bir hatıra olacak.
That is in my recollections.
- Bu, benim hatıralarımın içinde.