hasarsız

listen to the pronunciation of hasarsız
التركية - الإنجليزية
scatheless
damage free
non damaged
hasar
damage

The ship was not damaged. - Gemi hasarlı değildi.

I paid for the damage. - Ben, hasar için ödeme yaptım.

hasar
detriment
hasar
{i} havoc

The hurricane has already caused havoc in the Caribbean. - Kasırga zaten Karayipler'de hasara neden oldu.

hasar
(Tıp) insult
hasar
{i} average
hasar
devastation
hasar
drawback
hasar
(Ticaret) substantial damages
hasar
ravage
hasar
disservice
hasar
(Kanun) jeopardy
hasar
havock
hasar
harm
hasar
injury

People with agraphia can't write due to a brain injury. - Agrafili insanlar bir beyin hasarı nedeniyle yazı yazamazlar.

hasar
damage, loss, injury, harm
hasar
spoilage
hasar
depredation
hasar
wreckage
hasar
scathe
hasar
mischief
hasar
punishing
التركية - التركية
Hasarı olmayan
HASAR
(Osmanlı Dönemi) (C.: Hasâret) Ziyan, zarar
hasar
Temuçin'in küçük kardeşi
hasar
Herhangi bir olayın yol açtığı kırılma, dökülme, yıkılma gibi zarar
hasarsız
المفضلات