O bir sineğe bile zarar veremez.
- She can't even harm a fly.
Kaza onun şöhretine zarar verdi.
- That incident harmed his reputation.
Sana zarar vermek için bir şey yapmayacağıma sana söz veriyorum.
- I promise you I won't do anything to harm you.
Size zarar vermek istemiyoruz.
- We don't mean you any harm.
Seni asla incitmek istemedim.
- I never wanted to harm you.
Tom'u incitmek isteyecek birinin farkında mısın?
- Are you aware of anyone who would want to harm Tom?
Sigara içmek çok zarar verir ama hiç fayda vermez.
- Smoking does much harm but no good.
Kaza onun şöhretine zarar verdi.
- That incident harmed his reputation.
Hiç kimse sana kötülük etmeyecek.
- No one will harm you.
O iyilikten daha çok kötülük yaptı.
- It did more harm than good.
... We know that the internet is a place where harms can occur. ...