I thought it was marvelous.
- Onun harika olduğunu düşündüm.
I had a marvelous time.
- Harika bir zaman geçirdim.
I've never seen such a wonderful sunset.
- Böyle harika bir günbatımı hiç görmemiştim.
The washing machine is a wonderful invention.
- Çamaşır makinesi harika bir icattır.
I've never seen such a wonderful sunset.
- Böyle harika bir günbatımı hiç görmemiştim.
Thank you for the wonderful gift.
- Harika hediye için teşekkürler.
We saw Mac make a fantastic shot.
- Mac'in harika bir vuruş yaptığını gördük
Tom is a fantastic singer.
- Tom harika bir şarkıcı.
You look absolutely gorgeous.
- Kesinlikle harika görünüyorsun.
Even ill she looks gorgeous.
- O hasta olsa bile harika görünüyor.
You look fabulous in black.
- Siyah içinde harika görünüyorsun.
We spent a fabulous day in the woods.
- Ormanda harika bir gün geçirdik.
The sky is clear and the wind is refreshingly cool. It's a perfect day to spend outdoors.
- Gökyüzü açık ve rüzgar ferahlatıcı biçimde serin. Dışarıda geçirmek için harika bir gün.
I thought it was cool.
- Onun harika olduğunu düşündüm.
Love is wonderful and beautiful.
- Aşk harika ve güzeldir.
This catterpillar will turn into a beautiful butterfly.
- Bu tırtıl harika bir kelebeğe dönüşecek.
How wonderful were the good old days.
- Eski güzel günler ne kadar harikaydı.
When I was 10 years old, I thought that when I would be 16, my life would be cool.
- On yaşındayken, ne zaman on altı yaşımda olacağımı, hayatımın harika olacağını düşünürdüm.
The food was great in Italy.
- İtalya'da yemekler harikaydı.
This pilaf tastes great!
- Bu pilavın harika tadı var.
Tom did a splendid job.
- Tom harika bir iş yaptı.
You did an incredible job.
- Harika bir iş yaptın.
For children, this world is full of wonders and miracles.
- Çocuklar için, bu dünya harikalar ve mucizelerle doludur.
You've done a superb job.
- Harika bir iş yaptın.
I had a marvelous time.
- Harika bir zaman geçirdim.
In the Picasso Museum in Paris, there are marvelous paintings and drawings!
- Paris'teki Picasso Müzesinde harika tablolar ve resimler var.
Tom is a child prodigy.
- Tom harika bir çocuk.
Oh, Mary, you look terrific!
- Ah, Mary, harika görünüyorsun!
This all sounds great.
- Bunun hepsi harika görünüyor.