George felt the train begin to move.
- George trenin hareket etmeye başladığını hissetti.
Nothing's wrong with the engine, but my car won't move.
- Motorda sorun yok, fakat arabam hareket etmiyor.
Would you mind my moving your car?
- Arabanızı hareket ettirmemin bir sakıncası var mı?
In order to keep our feet warm we had to shift from one foot to another and keep moving.
- Ayaklarımızı sıcak tutmak için ayaklarımızı yer değiştirmek ve hareket ettirmeye devam etmek zorunda kaldık.
You must act more wisely.
- Daha akıllıca hareket etmelisin.
It is imperative for you to act at once.
- Derhal hareket etmen zorunludur.