hareket ettirmek

listen to the pronunciation of hareket ettirmek
التركية - الإنجليزية
wag
drive
motivate
stir
budge
to move
start up
wiggle
crank up
motion
manipulate
move
{f} exercise
hareket et
{f} move

Nothing's wrong with the engine, but my car won't move. - Motorda sorun yok, fakat arabam hareket etmiyor.

George felt the train begin to move. - George trenin hareket etmeye başladığını hissetti.

yavaş yavaş hareket ettirmek
inch
elle hareket ettirmek
manipulate
hareket etmek / ettirmek
move
hareket ettirme
manipulation
hareket ettirme
moving

ALS slowly destroys the nerves and muscles needed for moving your body. - Kas ve sinir erimesi hastalığı vücudunuzu hareket ettirmek için gerekli sinirleri ve kasları tahrip ediyor.

Would you mind my moving your car? - Arabanızı hareket ettirmemin bir sakıncası var mı?

hareket et
locomote
hareket et
made move
hareket et
make a motion
hareket et
made a motion
hareket et
{f} act

It is imperative for you to act at once. - Derhal hareket etmen zorunludur.

The people who live in Japan must act according to the Japanese country constitution. - Japonya'da yaşayan insanlar Japon ülkesi anayasasına göre hareket etmelidir.

hareket et
make move
yukarı doğru hareket ettirmek
move up
hareket et
sashay
hareket ettirme
motivation
her iki yöne hareket ettirmek
traverse
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) TİLTAL
(Osmanlı Dönemi) KILKAL
(Osmanlı Dönemi) TELTELE
hareket ettirmek
المفضلات