Demlikte neredeyse hiç kahve yok. - There's hardly any coffee left in the pot.
Demlikte neredeyse hiç kahve yok.
There's hardly any coffee left in the pot.
Neredeyse hiç İngilizce kitabım yok. - I have hardly any English books.
Neredeyse hiç İngilizce kitabım yok.
I have hardly any English books.