harcayarak

listen to the pronunciation of harcayarak
التركية - الإنجليزية
wasting
spending

He wrote this book in a very short time, spending just two weeks working on it. - O bu kitabı onun üzerinde sadece iki hafta harcayarak çok kısa zamanda yazdı.

harca
{f} spending

A lot of people who have up until now been spending money having a good time now need to be more careful with their money. - Şimdiye kadar eğlenerek para harcayan çok sayıda insan şimdi paralarına daha dikkat etmeliler.

We reduced our spending during the recession. - Biz durgunluk döneminde harcamayı azalttık.

harca
spend

Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it. - Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır.

She earns more than she spends. - O harcadığından daha fazla para kazanıyor.

harca
{f} spent

He spent all the money that his friend had lent him. - Arkadaşının ona ödünç verdiği tüm parayı harcadı.

McKinley spent three-and-a-half-million dollars. - McKinley, üç buçuk milyon dolar harcadı.

harca
pay out
harca
expend

We explored all possible ways of cutting expenditures. - Biz harcamaları kesme hakkında tüm olası yollarını araştırdık.

Expenditures must be reduced. - Harcamalar düşürülmelidir.

harca
payout
para harcayarak etkilemeye çalışmak
spread oneself