harcanmak

listen to the pronunciation of harcanmak
التركية - الإنجليزية
to be spent, be expended
slang to be killed, be done in
to be ruined, be expended; to be harmed
to be sacrificed
to be expended, be used up
spent

Life is half spent before we know what it is. - Biz onun ne olduğunu öğrenmeden önce Hayatın yarısı harcanmaktadır.

Less than 1% of the budget is spent on foreign aid. - Bütçenin % 1'inden azı dış yardım harcanmaktadır.

be used up
go on
dissipate
harca
{f} spending

My roommate is prodigal when it comes to spending money on movies; he buys them the day they're released, regardless of price. - Oda arkadaşım, filmlere para harcama söz konusu olduğunda, müsriftir; o fiyatı ne olursa olsun, onları piyasaya çıktığı gün alıyor.

We reduced our spending during the recession. - Biz durgunluk döneminde harcamayı azalttık.

harca
spend

Spend money and enjoy life! - Para harca ve hayattan zevk al!

She earns more than she spends. - O harcadığından daha fazla para kazanıyor.

harca
{f} spent

McKinley spent three-and-a-half-million dollars. - McKinley, üç buçuk milyon dolar harcadı.

They spent six months building the house. - Onlar evi yapmak için altı ay harcadılar.

harca
pay out
harca
expend

We explored all possible ways of cutting expenditures. - Biz harcamaları kesme hakkında tüm olası yollarını araştırdık.

Expenditures must be reduced. - Harcamalar düşürülmelidir.

harca
payout
التركية - التركية
Harcama işi yapılmak, harcama işine konu olmak
harcanma
Harcanmak işi
harcanmak
المفضلات