That was money well spent.
- O yerinde harcanmış paraydı.
A considerable amount of time and effort have been spent already.
- Önemli miktarda zaman ve emek harcanmış durumda.
A lot of people who have up until now been spending money having a good time now need to be more careful with their money.
- Şimdiye kadar eğlenerek para harcayan çok sayıda insan şimdi paralarına daha dikkat etmeliler.
Tom seems to prefer spending most of his time alone.
- Tom zamanının çoğunu yalnız harcamayı tercih ediyor gibi görünüyor.
She earns more than she spends.
- O harcadığından daha fazla para kazanıyor.
Spend money and enjoy life!
- Para harca ve hayattan zevk al!
He spent all the money that his friend had lent him.
- Arkadaşının ona ödünç verdiği tüm parayı harcadı.
They spent six months building the house.
- Onlar evi yapmak için altı ay harcadılar.
They will need to reduce their expenditures.
- Onların harcamalarını azaltmaları gerekecek.
The expenditure totaled 200,000 yen.
- Harcama 200.000 yen'i buldu.