The archaeologist is studying old Roman ruins.
- Arkeolog eski Roma harabeleri üzerinde çalışıyor.
The ruins are truly magnificent.
- Harabeler gerçekten muhteşem.
I want to visit the ruins of Machu Picchu.
- Ben, Machu Picchu harabelerini ziyaret etmek isterim.
The city was in ruins.
- Şehir harabeye dönmüştü.
You're a total wreck.
- Sen tam bir harabesin.
After the hurricane, their house was a wreck.
- Kasırgadan sonra, evleri bir harabeydi.