O, hayvan cesetlerini parçalayarak incelemek ve geceleri sokaklarda insanları gizlice takip etmek gibi korkunç aktivitelerle uğraşmaktan hoşlanır.
- He enjoys engaging in macabre activities such as dissecting animal corpses and stalking people on the street at night.
Okuldan sonra müfredat dışı aktivitelerimiz var.
- We have extracurricular activities after school.
Kendini birçok kültürel etkinliklere adadı.
- He devoted himself to many cultural activities.
Birçok okul etkinliklerine katılır.
- She takes part in many school activities.
Tom'un faaliyetlerinin tamamen farkındayım.
- I am fully aware of Tom's activities.
Yasa dışı faaliyetlere karışmam.
- I don't engage in illegal activities.