Did you know that men who regularly take the birth control pill don't get pregnant?
- Sürekli olarak doğum kontrol hapı alan insanların hamile kalmayacaklarını biliyor muydunuz?
Dalida died from an overdose of sleeping pills.
- Dalida aşırı dozda uyku hapından öldü.
Adam spent 3 years in jail for drug possession.
- Adam uyuşturucu bulundurmaktan hapiste 3 yıl geçirdi.
Layla was in prison for a drug crime.
- Leyla bir uyuşturucu nedeniyle hapisteydi.
If I don't drink a swig of water, I can't swallow these tablets.
- Eğer bir yudum su içmezsem bu hapları yutamam.
He at once resolved to accompany me to that island, ship aboard the same vessel, get into the same watch, the same boat, the same mess with me, in short to share my every hap; with both my hands in his, boldly dip into the Potluck of both worlds.
Bilirsin çok şanslısın! Böyle bir şey bir ömür boyu sadece bir kez olur.
- You're very lucky you know! A such thing happen only once in a lifetime.
Araba çocuğa çarptığında şans eseri karşılaştım.
- I happened along when the car hit the boy.
Tom kötü bir şey olmak üzere olduğu hissini atlatamadı.
- Tom couldn't shake the feeling that something horrible was about to happen.
Tom'un mutlu olmak için kesinlikle çok şeyi var.
- Tom certainly has a lot to be happy about.
Tesadüfen onu otobüste gördüm.
- It happened that I saw her on the bus.
Tesadüfen istasyonda öğretmenimi gördüm.
- It happened that I saw my teacher at the station.
O, meydana gelmek zorunda değildi.
- That didn't have to happen.