Yakışıklı mıyım yoksa değil miyim?
- Am I handsome or not?
Felicja'nın çocukları, babaları Łazarz'ın Justin Bieber'dan daha yakışıklı olduğunu düşünüyorlar.
- Felicja's children think that their father Lazarz is more handsome than Justin Bieber.
Ona cömert bir aylık maaş ödenir.
- He is paid a handsome monthly salary.
Cömertçe ödüllendirileceksin.
- You will be rewarded handsomely.
O, büyük ve yakışıklıydı.
- He was big and handsome.
Onun uzun kirpikli güzel koyu gözleri vardı.
- He had handsome dark eyes with long lashes.
Yakışıklı prens çok güzel bir prensese aşık oldu.
- The handsome prince fell in love with a very beautiful princess.
Bu aktör hem yakışıklı hem de yetenekli.
- That actor is both handsome and skillful.
Yakışıklı bir adam, cehenneme gitmek için iyi bir nedendir.
- A handsome man is a good reason to go to hell.
O iyi bir çocuk ve daha da iyisi, çok yakışıklı.
- He is a good boy, and what is better, very handsome.
Cömertçe ödüllendirileceksin.
- You will be rewarded handsomely.
He . . . accumulated a handsome sum of money. - V. Knox.
Handsome is as handsome does. - Old Proverb.
Examples: a handsome man; a handsome garment, house, tree, horse.
For a thief it is so handsome as it may seem it was first invented for him. - Edmund Spenser.
Easiness and handsome address in writing. - Felton.
... connie is a religious city where bill clinton or handsome influences grand ...
... eyes, nose, and mouth are. Now, Anand is a handsome guy, but there's ...