التركية - الإنجليزية
تعريف hamleci في التركية الإنجليزية القاموس.
- enterprising, venturesome
- hamle
- move
In two moves, Kasparov will check the challenger.
-İki hamlede, Kasparov meydan okuyucu kontrol edecektir.
When I made my move she slapped me and told me to take a cold shower.
-Ben hamlemi yaptığımda, o bana tokat attı ve soğuk bir duş almamı söyledi.
- hamle
- put
- hamle
- lunge
- hamle
- {i} attack
- hamle
- (Meteoroloji) gust
- hamle
- charge
- hamle
- onrush
- hamle
- rush
- hamle
- elan
- hamle
- blow
- hamle
- the moves
- hamle
- break through
- hamle
- scrum
- hamle
- sudden advance, great leap forward
- hamle
- onset
- hamle
- spurt
- hamle
- scoop
- hamle
- attack, onslaught, assault
- hamle
- run up
- hamle
- drive
- hamle
- attack, onslaught, lunge; drive; (satranç) move
- hamle
- scrummage
- hamle
- burst
- hamle
- dash
- hamle
- turn (at chess, checkers)
- hamle
- push
- hamle
- sports offensive, attack, charge
- hamle
- pounce
- hamle
- dart
- hamle
- riposte
- hamle
- thrust
- hamle
- runup
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف hamleci في التركية التركية القاموس.
- Atılımcı
- HAMLE
- (Osmanlı Dönemi) Hücum etme. Atılış, saldırış. Savlet
- Hamle
- savlet
- hamle
- Atak (II)
- hamle
- Satrançta ve damada taş sürme işi
- hamle
- İleri atılma, atılım
- hamle
- İleri atılma, atılım: "Karımı diz çöktüğü yerden bir hamlede kaldırarak kucağıma aldım, dışarıya fırlattım."- R. H. Karay
- hamle
- Saldırış, savlet
- hamle
- Atak