Holde bir telefon vardır.
- There's a telephone in the hall.
Şemsiyeni holde bırak.
- Leave your umbrella in the hall.
Ben sizi otelin giriş salonunda karşılayacağım.
- I will meet you in the hotel foyer.
Ben sizi otelin giriş salonunda karşılayacağım.
- I will meet you in the hotel foyer.
Tom'u koridorda gördüm.
- I saw Tom in the hall.
Tom karanlık koridorda aşağı doğru yürüdü.
- Tom walked down the dark hallway.
Askerler yemekhanede yemek yerler.
- The soldiers eat in the mess hall.