half cut

listen to the pronunciation of half cut
الإنجليزية - التركية

تعريف half cut في الإنجليزية التركية القاموس.

drunk
sarhoş

Larry Ewing sarhoştur. - Larry Ewing is drunk.

Onun işe genellikle geç gelmesi yeterince kötüydü fakat sarhoş gelmesi bardağı taşıran son damlaydı ve ben onun işine son verdireceğim. - It was bad enough that he usually came to work late, but coming in drunk was the last straw, and I'm going to have to let him go.

drunk
sarhoş içkili
drunk
içki âlemi
drunk
fitil gibi
drunk
{f} iç: adj.sarhoş
drunk
ayyaşlık
drunk
sarhoş adam

Polis memuru el fenerini sarhoş adamın yüzüne tuttu. - The officer shone his flashlight in the drunken man's face.

Sarhoş adam düz yürüyemiyordu. - The drunken man couldn't walk straight.

drunk
sarhoş olmak

Sarhoş olmak işleri daha iyi yapmayacak. - Getting drunk won't make things better.

Çalışanların alışkanlıklarından biri sarhoş olmak ve ertesi güne kadar sefil hayatlarını unutmak için iş gününün sonunda bir barda ya da restoranda toplanmaktır. - One of the employees' habits is to gather in some bar or restaurant at the end of the workday to get drunk and forget their miserable life until the next day.

drunk
blind drunk körkütük sarhoş
drunk
f., bak. drink. s., i. sarhoş, içkili
drunk
içkili

Tom eve sürmek için çok içkili. - Tom is too drunk to drive home.

cut in half
yarıya bölmek
cut in half
yarıya bol(mek)
cut in half/cut into halves
yarıya bölmek. do a thing by halves bir işi yarımyamalak yapmak. go halves yarı yarıya bölüşmek. go off half-cocked k. dili yeterince düşünmeden hemen harekete geçmek
cut in half/cut into
yarıya bölmek. do a thing by halves bir işi yarımyamalak yapmak. go halves yarı yarıya bölüşmek. go off half-cocked k.dili. yeterince
drunk
{s} mest olmuş
drunk
(isim) sarhoş, ayyaş, sarhoşluk, içki alemi
drunk
{s} kendinden geçmiş
drunk
{s} kafayı bulmuş
drunk
{i} sarhoşluk

Fahişelik, kumar, uyuşturucu madde kullanımı, sarhoşluk, düzeni bozmak ve diğer yasadışı etkinlikler kesinlikle yasaklanmıştır. - Prostitution, gambling, the use of narcotic substances, drunkenness, disorder, and all other illegal activities are STRICTLY FORBIDDEN.

drunk
{s} mest
drunk
{i} ayyaş

O, gerçek bir ayyaştı. - He was a real drunkard.

Ayyaşlar genellikle oldukça komiktirler. - Drunkards are often quite amusing.

drunk
drunk as a fiddler veya lord çok saıhoş
الإنجليزية - الإنجليزية
Rather drunk

You think: That old fella's woken up still half-cut and put on his girlfriend's shoes by mistake..

cut in half
divide into two equal pieces, bisect
half-cut
drunk
half cut
المفضلات