hakemlik

listen to the pronunciation of hakemlik
التركية - الإنجليزية
(Hukuk) arbitration
sports duties of a referee, refereeing, job of an umpire, umpiring
refereeing, umpiring; arbitration
arbitration, duties of a referee, umpirage
refereeing
justiceship
hakem
referee

A fussy referee can ruin a bout. - Titiz bir hakem maçı bozabilir.

The World Cup final wil be refereed by a Mexican doctor. - Dünya Kupası finalinin hakemliğini bir Meksikalı doktor yapacak.

hakem
arbitrator
hakemlik etmek
judge
hakemlik etmek
referee
hakemlik etmek
adjudicate
hakemlik etmek
umpire
hakemlik etmek
to judge
hakemlik etmek
arbitrate
hakemlik kararları
(Hukuk) jurisprudence
hakemlik müessesesi
(Hukuk) arbitration
hakemlik yapmak
(futbol, boks, rugbi) to referee, to ref; (tenis, kriket, hokey) to umpire
hakem
umpire

The umpire sits in a high chair at the side of the court. - Hakem, tenis kortunun yan tarafında yüksek bir sandalyede oturuyor.

The umpire called the batter out. - Hakem topa vuran oyuncuya seslendi.

hakem
(Spor) zebra
hakem
adjudicate
hakem
(Ticaret) mediator
hakem
(Ticaret) refree
hakem
(Spor) official
hakem
judge

Tom was a judge in an art contest. - Tom bir sanat yarışmasında bir hakemdi.

hakem
adjudicator
hakem
ref
hakem
(futbol, boks, rugbi) referee, ref; (tenis, kriket, hokey) umpire" " yargıcı; arbitrator, adjudicator yargıcı
hakem
arbitrator, arbiter, referee, umpire
hakem
arbitral
hakem
sports referee, umpire
hakem
{i} arbiter
uluslar arası hakemlik
(Hukuk) international arbitration
zorunlu hakemlik
(Ticaret) compulsory arbitration
zorunlu hakemlik
(Ticaret) obligatory arbitration
التركية - التركية
Hakemin görevi, yargıcılık: "Bir çayırlıkta futbol oynayan çocuklara hakemlik yaptım."- S. F. Abasıyanık
Hakem olma durumu
Hakemin görevi, yargıcılık
HAKEM
(Osmanlı Dönemi) İki tarafın anlaşmak üzere hükmüne rıza göstermek için seçtikleri kimse. Haklı ve haksızın ayrılmasında aracılık eden
Hakem
(Osmanlı Dönemi) haklıyı haksızı ayıran. Allah
Hakem
yargıcı
hakem
Tarafların aralarındaki anlaşmazlığı çözmek için yetkili olarak seçtikleri ve üzerinde anlaştıkları kişi
hakem
Karşılaşmaları, yarışmaları kurallara uygun ve yansız olarak yöneten veya sayı, zaman, yer, durum saptaması, beceri, teknik değerlendirme gibi görevler yürüten görevlilere verilen genel ad: "Hakem, üçüncü defa tekrar ederse güreşe son vereceğini ilan etti."- H. E. Adıvar
hakem
Seçme ve karar verme yetkisi bulunan kimse
hakem
Belirli bir konudan iyi anlayan kimse
hakemlik
المفضلات