hadd

listen to the pronunciation of hadd
التركية - الإنجليزية
rolling
Limit
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Hudut. Çizgi. Sınır
(Osmanlı Dönemi) Keskin. Sivri
(Osmanlı Dönemi) Def etme. Men etmek
(Osmanlı Dönemi) Cürüm
(Osmanlı Dönemi) Sert. Gergin
(Osmanlı Dönemi) Şeriatça verilen ceza
(Osmanlı Dönemi) Tesirli, müessir
(Osmanlı Dönemi) İnsana ârız olan şiddet ve titizlik
(Osmanlı Dönemi) Ekşi
(Osmanlı Dönemi) Derece. Son derece. Münteha
(Osmanlı Dönemi) Man: Üç tasavvurdan ibaret olan kıyas
(Osmanlı Dönemi) Salahiyyet
hadd ü hesab
(Osmanlı Dönemi) adet, hesap, sınır. "Sınırsız" mânâsında