haciz

listen to the pronunciation of haciz
التركية - الإنجليزية
(Ticaret) sequester
(Kanun) impoundment
impressment
attachment and garnishment
(Ticaret) distrain
(Politika, Siyaset) cautionary attachment
impoundage
garnishment
distraint
vesting
sequestration, seizure, attachment
attachment
sequestration
seizure
(Hukuk) seizure, attachment
levy
distress
confiscation
foreclosure
garnish
haciz emri
(Kanun) attachment order
haciz emri
(Kanun) charging order
haciz kararı
(Kanun) attachment
haciz kararı
(Kanun) attachment order
haciz koyma
(Kanun) attachment
haciz koymak
seize
haciz koymak
(Kanun) levy
haciz koymak
confiscate
haciz koymak
sequestrate
haciz takibi
(Ticaret) attachment proceedings
haciz altına almak
to sequester, sequestrate
haciz belgesi
(Ticaret) vesting order
haciz davası
attachment proceeding
haciz defteri
(Ticaret) attached ledger
haciz emri
vesting order
haciz emri
writ of attachment
haciz emri
order of attachment
haciz emri çıkarmak
(Kanun) levy an attachment order
haciz icrası
(Kanun) attachment execution
haciz işlemleri
(Ticaret) enforcement action
haciz kararı
warrant of attachment
haciz kararı
warrant of sequestration, warrant of distraint
haciz konulamaz şey
exemptions
haciz koyan kimse
distrainer
haciz koyan kimse
distrainor
haciz koyduran
(Ticaret) owner of seizure
haciz koymak
to sequestrate
haciz koymak
to sequester, sequestrate
haciz memuru
sequestrator
haciz mualemesi
attachment proceeding
haciz müzekkeresi
(Kanun) warrant of execution
haciz müzekkeresi
(Kanun,Ticaret) distress warrant
haciz müzekkeresi
(Kanun) warrant of distress
haciz satışı
(Ticaret) tax sale
haciz yoluyla tahsil etmek
(Kanun) to levy an execution
haciz koymak
distrain
bayan haciz memuru
sequestratrix
eşyalarına haciz konan kişi
distrainee
geçici haciz
lien
haciz koymak
garnishee
ihtiyati haciz
(Hukuk) sequestration of assets, confiscation
ihtiyati haciz
law provisional attachment
ihtiyati haciz
lien
ihtiyati haciz
arrestment
neticesiz haciz
(Kanun) fruitless execution
umumi haciz
(Kanun) general attachment
التركية - التركية
Bir alacağın ödenmesi için borçlunun parasına, aylığına veya malına icra dairesince el konulması: "Türkân'ın kocası oturdukları evin eşyalarını hacizden zor kurtarmıştı."- A. İlhan
Bir alacağın ödenmesi için borçlunun parasına, aylığına veya malına icra dairesince el konulması
HACİZ
(Osmanlı Dönemi) Vücudun içindeki bazı uzuvları ayıran karın zarı gibi zarların adı
HACİZ
(Osmanlı Dönemi) Tıb: Bâdemin içindeki bazı oyukları ayıran bölme zarlarına denir. Bak: Hicab
HACİZ
(Osmanlı Dönemi) Ayıran. Bölen
HACİZ
(Osmanlı Dönemi) Haczeden. Borcunu ödeyemeyenin diğer mallarına el koyan
haciz
المفضلات